En sevdiğimiz Mayıs ayından herkese Merhaba. Bu hafta Kahve Yanı köşemizden sizlere “insan, insana hasret” cümlesi ile geldik.
Kahve Yanı köşesi bu hafta insanlığa ışık tutmaya çalışırken, değerli Kln.Psk. Nur Zaloğlu’da “Mobbing’den Korunmanın Yollarını” sizler için yazıyor.
İş hayatının rekabetçi, hırslı ve bazen de insafsız yüzüne ışık tutalım. İş yerlerinde ego savaşları ve koltuk sevdası ile boğuşan bir dünyada, gerçek insanlık değerlerini yaşatabilenler, nadir bulunan hazine gibi değerlidir. Bu yazıda, iş hayatında insani değerleri korumanın ve bu değerler etrafında bir kültür inşa etmenin önemini vurgulamaya çalışacağız. Ama öncesinde, bu değerleri yaşamamıza engel olamaya hevesli mobbingcileri ele alalım.
Türkiye’deki Mobbing Durumu
Mobbing Mağdurlarının Yüksek Sayısı
Türkiye'de iş yerlerinde psikolojik baskıya (mobbing) maruz kalanların sayısı alarm verici boyutlara ulaşmış durumda. Mobbing ile Mücadele Derneği Genel Başkanı Hüseyin Gün'ün verdiği bilgiye göre, ülkede yaklaşık 9.5 milyon kişi bu durumdan etkilenmiş. Özellikle İzmir'de de mağdur sayısının arttığı ve derneğe yıllık olarak yaklaşık 2 bin şikayet geldiği bildiriliyor.
Mobbingin Kadınlar Üzerindeki Etkisi
Dernek verilerine göre, mobbinge maruz kalanların büyük bir çoğunluğunu kadınlar oluşturuyor. Mobbing mağdurlarının %60'ını kadınların oluşturduğu ve kadınların mobbing konusunda daha cesur davranarak dava açma eğiliminde oldukları belirtiliyor.
Mobbingin Sosyal Etkileri
Mobbing, sadece iş yerlerindeki bireyler üzerinde değil, genel olarak toplumsal düzeyde de olumsuz etkilere sahip. İş yerinde yaşanan sürekli psikolojik baskı, ev ve sosyal hayata da yansıyarak, ilişkileri ve aile düzenini bozabiliyor. Mobbing nedeniyle boşanmaların da arttığı ve İzmir'deki mobbing mağduru kadınların %30'unun boşanmış olduğu ifade ediliyor.
Bu veriler, Türkiye'de mobbingin ciddi bir sorun olduğunu ve daha etkili mücadele yöntemleri geliştirilmesi gerektiğini gösteriyor. Toplumun her kesiminden bireylerin bu konuda bilinçlendirilmesi ve korunması, özellikle iş yerlerinde sağlıklı bir çalışma ortamının teşvik edilmesi büyük önem taşıyor.
Mentor Health ekibi olarak, bu sürecin işe alımlarda yapılan mülakatların yetersizliği ile başladığı, sistematik olarak da denetlenmemesinin büyük bir açık olduğunu belirtmek istedik.
İnsanlık, İş Hayatının Merkezinde
Bu zorbalar bir yana, gelelim insanlığa. Kariyer basamaklarını hızla tırmanma arzusu, bazen insanları birbirlerine yabancılaştırır. Oysa iş yerinde saygı, empati ve dürüstlük gibi insani değerler, uzun vadede hem bireysel hem de kurumsal başarının anahtarıdır.
İnsan olmanın temel erdemlerini iş hayatına taşıyabilenler, hem daha mutlu hem de daha üretken olurlar.
Ego Yerine Empati
İş dünyasının rekabetçi doğası, bireyleri sürekli bir başarı peşinde koşmaya teşvik ederken, empatinin ve anlayışın yerini alabiliyor. Ancak gerçek liderler, rakiplerini veya sadece kendilerini değil, çevrelerindeki insanları yükseltmeyi hedefler. Empati, bir iş yerinde bireyler arasında köprüler kurar ve ortak başarı için bir temel oluşturur.
İnsan Kalmak
İş yerinde ‘insan kalmak’, yani insani değerlere sahip çıkmak ve onları günlük iş pratiklerine entegre etmek, bizi asıl başarıya götürecek yoldur.
İnsanlığını koruyan çalışanlar, iş yerlerini sadece kazanç sağlanan mekânlar olmaktan çıkarıp, büyüme ve öğrenme alanlarına dönüştürür.
Mentor Health ekibi olarak, burada, insani değerlerin yalnızca korunmakla kalmayıp, aynı zamanda kutlanması gereken bir platformda sizlere tekrar hoşgeldiniz demekten büyük mutluluk duyuyoruz. Hepinizin bu değerleri daha da ileriye taşıyacağına ve sağlık sektöründe pozitif değişimler oluşturacağınıza eminiz. Sağlıcakla kalın.